Eveet, size buradan atar gider yaparken, oturdum evimde no contact rule'un en önemli kısmı olan, sosyal medya manyaklığını bozdum.
Mesaj falan atmadım tabi de, o kedinin yıkıldığı an videosu var ya, işte o an gibi merakıma daha fazla dayanamadım. Açtım her şeye baktım ama böyle bir bakmak yok. Aslında çok tuhaf bir his, bakarken bir şeyler bulmak istiyorsunuz aslında, bir şey bulamayınca, "mutlaka vardır, olmalı" , diye diye iyicene deşiyorsunuz. Hoşunuza gitmeyen bir şeyi gördüğünüz an dünyanız başınıza yıkılıyor, başlıyorsunuz senaryolar yazmaya. Bak bu kız da aynı şehirde şu an kesin bununla çıkıyor, görüşüyor, ona dokunuyor, onunla aynı yatakta uyuyacak derken.. siz yerler de güç kimde? Artık onda. Kendinize acımakla meşgulsünüz çünkü artık.
İşte şu an bu haldeyim, Neden? Çünkü buradan tanzimat fermanı gibi ferman okuyup kendim bozdum. İnsan çok enteresan bir yapı, gerçekten. Bir şey görünce de mutsuzsunuz, görmeyince deli deli düşünceler sarıyor bedeninizi, o her an kırılmaya müsait ruhunuzu. "aa o görüştüğü kızla görüşmüyor mu artık?" " Görüşmüyorlarsa çünkü hoover şansınız var. Aslında hala onu bir şekilde geri istemek bile bir hastalık. Neden seni üzen, ortada bırakıp gideni istersin. Çünkü manyakla kala kala sende manyaklaştın.
İşte bak bunlar yüzünden ben sizi uyarıyorum. Deştim deştim noldu? Son görüştüğü kızdan ayrılmış olabileceği kanısına vardım, ama deşerken, önceden üzerimde triangulation taktiği uyguladığı kızında şu an bizimle aynı şehirde olduğunu öğrenip komalara girdim. Aklımdan geçen deli düşünceler öyle bitmedi ki, en son "engellerini açayım bence ben bunun" deliliklerine kadar dayandı. Tabi geri istemek de çok normal, intikam istiyorsunuz, gözünüzü hırs bürüyor. O sizden daha alt tabaka da olan kızlarla kendinizi kıyaslamak zorunda kendinizi bırakmayın. Onlar da insan tabi ne diyeyim de. İşte öyle gelişmiyor olaylar beyninizde. Orasını burasını eleştirip, aşağılıyorsunuz. Gerçi benim haklı sebeplerim var, net söyleyeyim benim hepsinden çok giderim var. Ama bunları düşünmeye ne gerek var? Sonra şu geliyor aklınıza " iyi senin daha çok giderin varsa o neden onunla, sen buraya yazıyorsun?" Beyniniz sizin yanınızda olmak yerine o bile bazen o şerefsizin yanında oluyor.
Girmeyin, bakmayın. Bugün dedim kendi kendime iyi gir bak bugün. Bakabildiğin kadar, hıncını çıkartana kadar, o kalbin paramparça olana kadar bak. Ama yarın bu iş bitecek. Yarından itibaren bakmayacaksın dedim. Zaten bunların hepsi boşluktan gerçekten. Sırf bunu bildiğim için, bugün ne kadar firma varsa hepsine başvuru yaptım. Böyle geçmez hayat çünkü. Oyalanacak şey bulamadığım an bakmaya çalışıyorum. Bazen iki gün erteliyorum, ama işte bozuluyor bir yerden sonra.
İlişki boyunca çin işkenceli cehennem azabı yaşamamışım gibi, bittikten sonrası da canıma okunuyor. Yeter bir şeye sığının, aileniz olur, arkadaşlarınız olur, işiniz olur, sporunuz olur, Allah'ınız olur. Sığının. Onun dışında ne varsa hayatınıza dört elinizle sarılın.
Mesaj falan atmadım tabi de, o kedinin yıkıldığı an videosu var ya, işte o an gibi merakıma daha fazla dayanamadım. Açtım her şeye baktım ama böyle bir bakmak yok. Aslında çok tuhaf bir his, bakarken bir şeyler bulmak istiyorsunuz aslında, bir şey bulamayınca, "mutlaka vardır, olmalı" , diye diye iyicene deşiyorsunuz. Hoşunuza gitmeyen bir şeyi gördüğünüz an dünyanız başınıza yıkılıyor, başlıyorsunuz senaryolar yazmaya. Bak bu kız da aynı şehirde şu an kesin bununla çıkıyor, görüşüyor, ona dokunuyor, onunla aynı yatakta uyuyacak derken.. siz yerler de güç kimde? Artık onda. Kendinize acımakla meşgulsünüz çünkü artık.
İşte şu an bu haldeyim, Neden? Çünkü buradan tanzimat fermanı gibi ferman okuyup kendim bozdum. İnsan çok enteresan bir yapı, gerçekten. Bir şey görünce de mutsuzsunuz, görmeyince deli deli düşünceler sarıyor bedeninizi, o her an kırılmaya müsait ruhunuzu. "aa o görüştüğü kızla görüşmüyor mu artık?" " Görüşmüyorlarsa çünkü hoover şansınız var. Aslında hala onu bir şekilde geri istemek bile bir hastalık. Neden seni üzen, ortada bırakıp gideni istersin. Çünkü manyakla kala kala sende manyaklaştın.
İşte bak bunlar yüzünden ben sizi uyarıyorum. Deştim deştim noldu? Son görüştüğü kızdan ayrılmış olabileceği kanısına vardım, ama deşerken, önceden üzerimde triangulation taktiği uyguladığı kızında şu an bizimle aynı şehirde olduğunu öğrenip komalara girdim. Aklımdan geçen deli düşünceler öyle bitmedi ki, en son "engellerini açayım bence ben bunun" deliliklerine kadar dayandı. Tabi geri istemek de çok normal, intikam istiyorsunuz, gözünüzü hırs bürüyor. O sizden daha alt tabaka da olan kızlarla kendinizi kıyaslamak zorunda kendinizi bırakmayın. Onlar da insan tabi ne diyeyim de. İşte öyle gelişmiyor olaylar beyninizde. Orasını burasını eleştirip, aşağılıyorsunuz. Gerçi benim haklı sebeplerim var, net söyleyeyim benim hepsinden çok giderim var. Ama bunları düşünmeye ne gerek var? Sonra şu geliyor aklınıza " iyi senin daha çok giderin varsa o neden onunla, sen buraya yazıyorsun?" Beyniniz sizin yanınızda olmak yerine o bile bazen o şerefsizin yanında oluyor.
Girmeyin, bakmayın. Bugün dedim kendi kendime iyi gir bak bugün. Bakabildiğin kadar, hıncını çıkartana kadar, o kalbin paramparça olana kadar bak. Ama yarın bu iş bitecek. Yarından itibaren bakmayacaksın dedim. Zaten bunların hepsi boşluktan gerçekten. Sırf bunu bildiğim için, bugün ne kadar firma varsa hepsine başvuru yaptım. Böyle geçmez hayat çünkü. Oyalanacak şey bulamadığım an bakmaya çalışıyorum. Bazen iki gün erteliyorum, ama işte bozuluyor bir yerden sonra.
İlişki boyunca çin işkenceli cehennem azabı yaşamamışım gibi, bittikten sonrası da canıma okunuyor. Yeter bir şeye sığının, aileniz olur, arkadaşlarınız olur, işiniz olur, sporunuz olur, Allah'ınız olur. Sığının. Onun dışında ne varsa hayatınıza dört elinizle sarılın.
bu yazıyı sanki ben yazmışım gibi hissettim o kadar hissettim ki... çok zorlanıyorum keşke sizi tanıyabilsem kim olduğunuzu bilsem bi kahve içmek isterdim :)
YanıtlaSil